Yeşil kokular saçan nemli bir sessizlikti bu, karanlık bir sessizlikti, çeşitli engebeleri, çeşitli kapıları ve koridorları varmış gibi görünen derin ve meçhul bir sessizlikti ve Ziya o anda bu sessizliğin gelip içine dolduğunu hissediyordu adeta. Derken, bir daha asla var olmayacak olan yeryüzünün ilk sessizliğini düşündü orada ve yanı başında oturan birisi varmış gibi, hakikaten, acaba o sessizlik nasıl bir şeydi, diye mırıldandı. Sonra, yoksa daha sonraki sessizliklerin hepsi irili ufaklı parçalar halinde hep o yeryüzünün ilk sessizliğinden mi kopup geliyor diye düşündü bir süre. Hatta bazı sessizlik çeşitlerini de geçirdi içinden; bir çocuk telaşıyla, acı sessizlik, ıslak sessizlik, derin sessizlik, ince sessizlik, ağır sessizlik, uzak sessizlik, dolu sessizlik, sıcak sessizlik diye peş peşe bir hayli saydı.

Your Comment Comment Head Icon

Login